çıkarmak

çıkarmak
çıkarmak kaus von çıkmak
1. (-den) entfernen (von D, aus D); Kleidung, Schuh ausziehen; Brille abnehmen; weisen (aus D), hinauswerfen (aus D); Mitglied ausschließen (aus D);
b-ni işten çıkarmak jemanden entlassen, jemandem kündigen
2. (-den) herausholen; Nagel usw herausziehen (aus D); EL Birne ausdrehen; Formel usw ableiten (von D); MATH subtrahieren, abziehen; Handschrift entziffern; Kopie machen (von D)
3. (-e) Truppen landen (in D); Frist verlängern (-den -e von D auf A);
piyasaya çıkarmak auf den Markt bringen
4. v/t über den Winter kommen; Essen erbrechen, von sich (D) geben; (neues) Modell herausbringen; auskommen (-le mit D); Ausgaben decken; Fell abziehen; Gewässer ausbeuten; Gesetz verabschieden; (-den) Kosten decken; Krieg beginnen; Schuld begleichen; Tote bergen; seinen Unterhalt verdienen; (-i) Zeitung herausgeben; Waren, Produkte ausstoßen, produzieren; seine Wut auslassen (-den an D);
büyük para çıkarmak viel Geld verdienen;
diş çıkarmak Zähne bekommen, zahnen;
haç çıkarmak sich bekreuzigen;
-in suretini çıkarmak eine Abschrift G/von anfertigen; jemanden hinstellen, bezeichnen (als A);
-i -e çıkarmak jemandem (z.B. die Tochter) vorstellen, vorführen

Türkçe-Almanca sözlük. 2013.

Игры ⚽ Нужен реферат?

Schlagen Sie auch in anderen Wörterbüchern nach:

  • çıkarmak — II, 83 …   Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini

  • çıkarmak — den 1) Birinin veya bir şeyin çıkmasını sağlamak, çıkmasına sebep olmak Cebinden maroken kaplı bir defter çıkardı. Ö. Seyfettin 2) i Sonunu getirmek Bu para ile ayı çıkarırız. 3) i Anlamak, ne olduğunu bilmek, sezmek 4) i Bulmak, ortaya koymak… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • gürültü çıkarmak (veya etmek veya koparmak veya yapmak) — 1) düzensiz ve rahatsız edici sesler çıkarmak Karanlıkta bana çarpıp da gürültü yapmamaya dikkat ederek kapıyı açtım. H. C. Yalçın 2) kavga, karışıklık, tartışma çıkarmak …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • meydana çıkarmak — 1) açıklığa kavuşturmak, ortaya çıkarmak, belli etmek Marifetlerini birer birer meydana çıkarıyor. R. H. Karay 2) bularak ortaya çıkarmak …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • çıngar çıkarmak (veya koparmak) — gürültü, kavga çıkarmak …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • eksiltmeye çıkarmak — bir işi, istekliler arasında en ucuz fiyat verene bırakmak için ihaleye çıkarmak …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • haç çıkarmak — Hristiyanlar, sağ ellerini alın, karın, iki omuz başı ve göğüs hizasına götürerek haç biçiminde tapınma işaretini yapmak, istavroz çıkarmak Beraber eski kilise harabesine girdiler, kadın burada haç çıkardı. R. H. Karay …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • hadise çıkarmak — olay çıkarmak …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • hır çıkarmak — kavga, gürültü çıkarmak …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • hırgür çıkarmak — kavga etmek, kavga çıkarmak …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • istavroz çıkarmak — haç çıkarmak …   Çağatay Osmanlı Sözlük

Share the article and excerpts

Direct link
Do a right-click on the link above
and select “Copy Link”